Dedesinin mezarını ziyaret etmediği için rahatça modern İtalyanca’nın temellerini atan Dante… “Çok paran olsa ne yaparsın?” sorusuna “Rönesans’a sponsor olurum.” diye ufuk açıcı bir cevap veren Mediciler… “Lan bunlar da heykel mi heykel dediğin böyle olur.” diyip, “taş gibi adam” tabirine can veren Michelangelo… Bugün yaşasa durumunu “Floransa bir ressam kaybetti, dünya bir mühendis kazandı” diye özetlemesi pek olası Leonardo Da Vinci… Ekmek parası için tahta bavulunu toplayıp, köyünden buraya göçen yetim Raphael… Hepsinin ortak noktası, günümüz karbonhidrat düşkünü sanat severlerinin mabedi, Floransa’yı anlatmaya başlıyorum…
Acelesi olanlara; Floransa için 3 sebep:
1-Şehir bütünüyle büyük bir müze sayılır
2-Florentine steak
3-Toskana ve ünlü şarapları
Ne Zaman Gidelim?
Yıllık ortalama yağmurlu gün sayısını incelediğimizde, Floransa için sobahar aylarının ıslanma ihtimalinizin en yüksek olduğu aylar olduğunu söylemek mümkün, ayrıca ciddi bir turist kalabalığı da söz konusu. Kış ayları da sıcaklıkların oldukça düştüğü ve insanı gezmekten soğuttuğu zaman dilimi olarak karşımıza çıkıyor. Yaz ortalarında ise sıcaklıklar gün içinde 35 C’leri bulabiliyor. Evet geriye ne kaldı sorusunun cevabı; ilkbahar ya da yaz başı. Üstelik Floransa gezinize bizim gibi küçük bir Toskana turu da eklerseniz bu mevsim tadından yenmez. Ancak ilkbaharda da turist sayısının artmaya başladığı unutulmamalı.
Nasıl Gidelim?
Seyahat ettiğimiz dönemde ve benim bu yazıyı kaleme aldığım 14.03.2025 tarihi itibariyle bildiğim kadarıyla Floransa’ya İstanbul’dan direkt uçuş yok, dolayısıyla uçakla gelmek konusunda ısrarcıysanız, Türkiye çıkışlı uçuşlarda en az bir aktarma yapmanız gerekmekte.
“Israr etmesek ne olur, yürüyerek mi gideceğiz?” diye soruyorsanız, bizim gibi birden fazla İtalyan şehrini içine alan bir seyahatte Floransa’yı bir durak olarak kullanabilirsiniz. Biz Venedik başlangıçlı seyahatimizde tren kullanarak önce Floransa’ya gelip oradan yine trenle Roma’ya geçerek Türkiye’ye dönmüştük ki Floransa bu rotanın neredeyse tam orta noktası. Yine Türkiye çıkışlı Bolonya uçuşunuzla yapacağınız bir seyahate, Bolonya’ya 150 km uzaklıktaki Floransa’yı de eklemeniz mümkün.
Yazdıklarımız kendi tecrübelerimizi paylaşmak üzerine kurulu olduğu için, size tren seyahati ile şehre nasıl gidilebileceği konusunda bilgi vermeye çalışacağız.
Floransa’ya trenle gidebilmek için çıkış yapacağınız şehre göre Italiarail ya da Italo’yu seçmelisiniz ki tecrübelerimizden yola çıkarak ikisi arasında bariz bir hizmet farkı olmadığını söyleyebiliriz. Her iki firmada da, biletleri önceden aldığınızda, fiyatlar daha cazip oluyor yani bilet almayı son dakikaya bırakmamakta fayda var. Italo’da uygun fiyat yakalama ihtimali daha yüksek.
ItaliaRail İle Tren Bileti Almak İçin Tıklayın;
Italo İle Tren Bileti Almak İçin Tıklayın;
Floransa’da merkez konumundaki tren istasyonunun adı “Firenze Santa Maria Novella” dolayısıyla biletinizi bu istasyona almanızı öneriyoruz. Trenden indikten sonra San Marco meydanına çok yakın olan otelimize yaklaşık 15 dakikalık yürüyüşle ulaştık. Tren istasyonu, Piazza Del Duomo, Piazza del Signoria gibi merkezi meydanlara da 10-15 dakikalık yürüyüş mesafesinde.
Nerede Kalalım?
Floransa hangi bölgesinde kalırsanız kalın yürüyerek gezilecek bir şehir. Merkez konumundaki Piazza del Signoria etrafındaki kalabalığın yanında, otel fiyatlarının yüksekliğini de göz önünde bulundurup biz San Marco bölgesini tercih ettik. Trenden iner inmez bavullarımızdan kurtulma isteği ise, Santa Maria Novella bölgesi için tercih sebebi olabilir. Burada tercihler değişebileceği için spesifik bir alana ait öneride bulunamayacağız.
Nereleri Gezelim?
Aşağıda paylaşacağımız rotayı biz iki güne bölerek izledik. Siz zaman aralığınıza göre yapıların önünden geçip ilerlemek veya içlerine girip büyülenmek arasında tercih yapabilirsiniz. Sanat galerilerine sonraki başlıkta, finalde ise bizim zaman ayıramadığımız ama popüler olan diğer duraklara değineceğiz.
Şimdi en rahat ayakkabılarınızı giydiyseniz başlıyoruz;
Floransa Yürüyüş Rotası İçin Tıklayın;
1)Santa Maria Novella Bazilikası
Aynı isimli tren istasyonuna çok yakın olan Bazilika, 13. yy’da Dominikan rahipleri tarafından inşa edilmeye başlanmış . 1360’da ilk bölümü bitirilen bazilika 1420 yılında kutsanarak, 1470 yılında da ön cephesindeki mermer dizayn tamamlanmış . Başta Brunelleschi olmak üzere pek çok ünlü ismin eserlerine ev sahipliği yapan bazilikaya giriş ücretleri;
-Yetişkin için 7.50 Euro
-11 & 18 yaş arası için 5.00 Euro
-11 yaş altı ücretsiz
olmak üzere, kapıda ya da online olarak bilet alabilirsiniz.
Santa Maria Novella Bazilikası Biletleri İçin Tıklayın;
Santa Maria Novella Bazilikası Ziyaret Saatleri İçin Tıklayın;
2)Medici Şapeli
Brunelleschi’nin mimarı olduğu orjinal binaya, Sagrestia Nuova ve Cappella dei Principi isimli iki yapının eklenmesiyle oluşuan şapel, Medici Ailesi’nin önde gelen isimlerinin mezarlarını barındırırken, 1869 yılından beri müze olarak hizmet vermekte. Şapelde ayrıca, Sagrestia Nuova’ın mimarı Michelangelo’nun eskizlerinin olduğu bir de oda bulunmakta. Giriş ücretleri;
-Yetişkin için 9.00 Euro - Michelangelo’nun Gizli Odası ile birlikte 32.00 Euro
-18 & 25 yaş arası için 2.00 Euro - Michelangelo’nun Gizli Odası ile birlikte 7.00 Euro
olmak üzere, girişin her ayın ilk pazar günü ücretsiz olduğunu da belirtmeden geçmeyelim. Salı günleri kapalı olan müze, haftanın altı günü 08.15 ile 18.50 saatleri arasında açık ve son ziyaretçilerini 18.10’da kabul ediyor.
Medici Şapeli Biletleri İçin Tıklayın;
3)Piazza della Santissima Annunziata
Atı üzerinde meydanı bekleyen kişi I. Ferdinando Medici’nin yanında kalan, kemerli bina 1419'da Brunelleschi’nin tasarımıyla yapılan Avrupa’nın ilk yetimhanesi olmasının yanında, rönesans mimarisinin de ilk örneklerinden birini teşkil etmekteymiş. Yapıldığı dönemde, bebeği bırakan kişinin kimseye görünmeden, bebeğini bırakabileceği özel bir kısma sahip “Ospedale Degli Innocenti”, günümüzde, bir UNICEF ofisi de içeriyor ve müze olarak hizmet veriyor. Haftanın beş günü 09.30 - 19.00, cumartesi ve pazar günleri ise 11.00 - 20.00 arasında son ziyaretçisini kapanıştan bir saat önce kabul eden, başta Boticelli ve Poccetti olmak üzere pek çok ustanın eserine ev sahipliği yapan müzenin giriş biletleri;
-Yetişkin için 16.00 Euro
-11 & 18 yaş arası için 14.00 Euro
-11 yaş altı ücretsiz
olmak üzere aile indirimi de mevcut.
Ospedale Degli Innocenti Müzesi Biletleri İçin Tıklayın;
4)Santa Maria del Fiore (Duomo)
Floransa’nın sembölü sayılan yapı Floransa Katedrali, Çan Kulesi, Kubbe Bölümü, Opera del Duomo Müzesi ve vaftizhaneden oluşan kompleks bir binalar bütünü.
Floransa Katedrali; Yukarıda bahsettiğimiz olayda, Medicilerin suikaste uğradığı katedral de bu kompleksin parçası olan katedralin inşaatı 8 Eylül 1296 yılında başlamış. Mimar Arnolfo di Cambio’ın 1334’deki ölümünden sonra, Çan Kulesi’nin de mimarı olan mimar Francesco Talenti önderliğinde devam eden inşaat pek çok kez durmuş olsa da, katedral 136 metre boyu, 90 metre eni ve 90 metre yüksekliği ile 1436 yılında tamamlanabilmiş. Bugün görülen dış tasarımına da 19. yy’da ulaşmış. Katedral 5. yy’dan kalan Santa Reparata Bazilikası’nın kalıntıları üzerinde yükseldiğinden, bu kalıntılar da bugün ziyaretçiler tarafından görülebilmekte.
Duomo; İtalyanca’da kubbe anlamına gelen Duomo, bulunduğu şehrin en büyük katedralini simgeleyen bir isme dönüşmüş. Dolayısıyla burada da Floransa Katedrali’nin simgelese de, asıl olarak kubbe bölümüne işaret etmekte. Kubbe Brunelleschi’nin planlarına uygun olarak 1420 - 1436 yılları arasında yapılmış ki sadece yapıldığı dönem için değil şu anda da mimari bir şaheser olarak kabul edilmekte. Aslında içeride 45,5, dışarıda 55 metre çapında olan 2 ayrı kabuğun bazı noktalarda birbirine bağlanmasıyla oluşan kubbe bu sebeple tek parça olarak görünen kubbenin iç kısmında ise Vasari’nin “Son Yargı” freski bulunmakta. Kubbeye çıkmak isteyenler bu iki kabuğun arasına yerleştirilmiş 463 basamağı tırmanmayı göze almalılar.
Çan Kulesi; 1334 yılında Giotto’nun tasarımıyla başlayan inşaat, Giotto’nun görevi, üç yıl sonraki ölümüyle, Andrea Pisano’ya devredilse de, nihai tasarımına, 1359 yılında inşaatı bitirebilen Franceso Talenti ile erişti. 84,7 metre yüksekliğindeki kule, geçmişte, başta Pisano Atölyesi’nden çıkan oyma heykeller olmak üzere pek çok sanat eserine ev sahipliği yapsa da, bugün görecekleriniz replika eserler olacak. Orjinal eserler ise müzede sizi bekliyor.
Vaftizhane; 4. yy’dan kaldığı düşünülen bir vaftizhanenin genişletilmesiyle bugünkü halini alan yapı 1509 yılında Papa II. Niccolò tarafından kutsanmış. İç kısmında ilk sergilenen mozaiklerin yanında, Gilberto Ghiberti’nin tasarladığı kapıların üzerinde İncil’den bölümler yer almakta.
Museo dell’Opera del Duomo; 1891’de kurulup 2015’de yenilenen müze, içinde Michelangelo, Donatello, Brunelleschi ve Ghiberti’nin de bulunduğu pek çok büyük sanatçının orjinal eserlerini sergilemekte. Müze her ayın ilk salı günü kapalı.
Katedral girişleri pazar hariç haftanın 6 günü 10.15 - 05.45 arası ücretsiz olmakla birlikte, kompleks dahilindeki diğer yapıları ziyaret etmek için kendinize uygun bileti seçmeniz gerekmekte. Biletler;
Brunelleschi Pass: Saat Kulesi, Duomo, Vaftizhane, Müze ve Santa Rapatara Bazilikası
Giotto Pass: Saat Kulesi, Duomo, Vaftizhane, Müze ve Santa Rapatara Bazilikası
Ghiberti Pass: Vaftizhane, Müze ve Santa Rapatara Bazilikası
olmak üzere 3 sınıfa ayrılmış durumda ve fiyatları 5 Euro ile 30 Euro arasında değişmekte. Bileti rezerve ettiğiniz tarihten itibaren 3 gün geçerli olmakla birlikte, Duomo için ziyaret saatinizi, muhakkak bu 3 gün içinde, bileti alırken seçmeniz gerekmekte.
Santa Maria Del Fiore Biletleri ve Ayrıntılı Bilgi İçin Tıklayın;
5)Santa Croce Bazilikası
“Tempio dell'Itale Glorie” diye de anılan bazilika, bu ismi, Michelangelo, Machiavelli, Fscolo, Rossini ve Galileo gibi ünlü isimlerin mezarlarının burada olmasına borçlu. Franciskan Kilisesi’ne bağlı olan bazilikanın yapımı 1294 yılında başlamış ve Papa IV. Eugene tarafından 1442 yılında kutsanmış. İç kısım ise Vasari tarafından 1560 yılında tekrar yapılmış. Pek çok sanat eseri bulunduran bazilikaya giriş için bilet alırken ziyaret tarihinizi ve saatinizi de seçmeniz gerekmekte. Bilet ücretleri;
-Yetişkin için 9.00 Euro
-12 & 17 yaş arası ve üniversite öğrencileri için 7.00 Euro
olmak üzere aile indirimi de mevcut.
Santa Croce Bazilikası Biletleri İçin Tıklayın;
Önünde bazilikayla aynı isme sahip meydanda ise, her yıl, “Calcio Storico “isimli, kökenleri 16. yy’a dayanan geleneksel bir futbol tunuvası yapılmakta. Adı futbol olsa da, oldukça sert hareketlerin hoş karşılandığı oyun, daha çok koruma kullanılmayan bir rugby oyunu tadında. Floransa’nın 4 bölgesinden 4 takımın geleneksel kıyafetlerle çıkılan maç öncesi, karnaval havasında gerçekleşen organizasyon için bir de geçit töreni düzenleniyor. Turnuvaya izleyici olmak isterseniz seyahatinizi, organizasyon tarihine göre yapmanız gerekmekte, bu seneki final maçı ise 24 Haziran 2025 tarihinde.
6)Signoria Meydanı
Bulunan kalıntılarla birlikte 7. yy’a kadar tarihlendirilebilen meydan, bugün gördüğümüz halini 13. yy sonlarında almaya başlamış. 14.yy itibariyle meydanda bulunan Palazzo della Signoria şehrin siyasi hayatının da merkezi olmuş. Rönesans karşıtı vaazleri, ile bilinen ve Floransa’yı 1494-1498 yılları arasında Floransa’da güç sahibi olan Girolamo Savonarola toplattığı kitapları ve sanat eserlerini bu meydanda yaktırırken, kendisinin de 23 Mayıs 1498’de, idam cezasına çarptırılarak bu meydanda yakılacağından habersizmiş. Meydanda her yıl 23 Mayıs tarihinde bayram tadında kutlanan bu olaya atıfta bulunmak için, meydana çiçekler seriliyormuş.
Pek çok sarayın kapısının açıldığı meydan, oldukça ünlü heykelleri de barındırıyor. Bunlardan en önemlisi kuşkusuz Michelangelo’nun Davut heykeli. 1504 itibariyle meydanda sergilenmeye başlanan heykel, 1873 yılında Galleria Dell'Accademia’ya taşındığından, bugün meydanda görülen heykel orjinalinin replikası. Meydanda ayrıca Perseus, Herkül ve Judith ile Holofernes gibi heykeller bulunmakta. Yine burada konumlanan Neptün Çeşmesi de meydanın bir diğer simgesi olmuş durumda.
7)Vecchio Sarayı
Bu saray bence “Ne oldum değil ne olacağım de.” mesajının taşlaşmış hali. Keza daha ortada Vecchio Sarayı yokken İtalya, Papalık yanlısı Guelfolar ve İmparatorluk yanlısı Ghibellinolar mücadelelerine tanıklık etmekteymiş. Floransa’da Ghibellinoları destekleyen Uberti ailesi, 1266 yılına gelindiğinde, türlü kumpaslarla sürgüne yollanmış. Ailenin tüm mülkleri “Gelmeyin lan buraya bir daha” naraları eşliğinde yakılıp yıkılmış. Yıkılan mülkler arasında bulunan Palazzo dei Fanti e del Palazzo dell'Esecutore di Giustizia isimli iki sarayın kalıntıları üzerinde ise Vecchio Sarayı yükselmiş.
Bir Dönem Medici Ailesi’ne ev sahipliği yapan sarayın 95 metrelik kulesindeki bir hücre ise 1435 yılında Cosimo de’ Medici için kısa süreli olarak hapishane olarak kullanılmış ki bu da düşüncemi destekleyen ikinci unsur.
Önündeki Davut heykeli ile şehrin her dönem önemli bir noktası olduğunu bugün bile ziyaretçilerine kanıtlıyor. 14. yy’dan bu yana, hep yönetim merkezi olan ve 1872’den beri de belediye binası olarak kullanılan saray bu sebeple Signoria Sarayı olarak da bilinmekteymiş.
Vecchio Sarayı Biletleri İçin Tıklayın;
8)Piazza del Mercato Nuovo (Domuz Yavrusu Çeşmesi)
Aslında bir pazar yeri olan meydanda bulunan bir yavru domuz heykeli, zamanla bir efsanenin simgesi olmuş. İnanışa göre, domuz yavrusunun ağzından attığınız para mazgaldan geçerse dileğiniz kabul oluyormuş.
9)Ponte Vecchio
12.yy’a tarihlenen ve 14.yy da şu andaki halini alan köprünün üzerinde çok sayıda kuyumcu mevcut. II. Dünya Savaşı’nda Naziler tarafından bombalanmaması bugünün turistleri için en büyük şans. 1216 yılında genç bir soylunun öldürülmesi, yukarıda bahsi geçen Guelfolar ve Ghibellinolar arasında bir çatışma başlamasına da sebep olmuş. Bence bu sebeple Malabadi Köprüsü’nün Rönesans şubesi de diyebiliriz.
10)Michelangelo Meydanı
Şehrin panoramik manzarasını sunan bu meydanda gün batımını izlemek isterseniz, sizinle aynı amaca sahip bir sürü insan olduğunu unutmayın ve güzel bir yer bulmak için biraz erkenden gidin. Giderken yanınızda götüreceğiniz şarap, manzardan aldığınız zevke aroma katsa da, yük taşımak istemeyenler için meydanda içecek satışı yapan büfeler de mevcut.
Uğramadan Olmaz Uffizi Gallery
1560 yılında I. Cosimo Medici için Vasari tarafından yapımına başlanan bina, 1581 yılında tamamlanabilmiş. Günümüzde sanat galerisi olarak hizmet veren bina, ziyaretçilerine sunduğu geniş çaplı rönesans eserleri ile , sadece Floransa’nın değil dünyanın her yerinden sanat severlerin uğrak noktası haline gelmiş. Her yıl milyonlarca ziyaretçiyi ağırlayan müzeye online bilet almazsanız tatilinizin tamamını galerinin kapısındaki sırada geçirebilirsiniz. İçindeki eserler başlı başına bir yazıyı haketse de kısaca, başta Boticelli, Michelangelo, Caravaggio ve Donatello olmak üzere pek çok ustanın eserlerini göreceksiniz. Ayrıca yapıyı Medici Ailesi’ne ait Pitti Sarayı’na bağlayan Vasari Kordidoru adında bir de koridor bulunmakta.
-Yetişkin için 25.00 Euro (Vasari Koridoru’nu da görmek isterseniz 43.00 Euro)
-18 yaş altı ücretsiz
Uffizi Gallery Biletleri İçin Tıklayın;
Zamanınız Varsa Toskana Turu
Sanat çeşmesinin suyundan kana kana içtiyseniz ve hala vaktiniz varsa siz de bizim gibi kısa bir Toskana turu yapmayı değerlendirebilirsiniz. Biz, buraya kadar gelmişken, aşağıdaki gibi bir araç kullanmadan olmaz diyerek günlüğü 75 euro karşılığında, aracımızı alarak yola çıktık.
Aşağıdaki rota üzerinden önce “Orta Çağ’ın Manhattan’ı” olarak anılan, San Gimignano’ya doğru ilerledik. Günümüzde UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunan ve 14. yy’daki görünüşünü büyük ölçüde koruyan kasabanın büyülediği insanlar listesine adımızı yazdırıp, kasabanın geçmişi ödüllerle dolu dondurmacısı Gelateria Dondoli’de serinleme fırsatı yakaladık.
Dondurma sonrası tekrar çıktığımız yolda, Monteriggioni ve Greve in Chianti’yi görerek yol üzerindeki onlarca şarap bağından bazılarına uğramayı da ihmal etmedik.
Bizim İzlediğimiz Toskana Rotası İçin Tıklayın;
Bu arada Pisa şehri de Floransa’ya ortalama 1 saat uzaklıkta ve Toskana turlarının bir çoğundaki en önemli duraklardan biri sayılıyor ancak biz gidecek zamanı bulamadık. Aralık 2024 itibariyle en ucuz radar cezasının 173 euro olduğu İtalya’da araba kullanmak ya da uğrayacağınız şarap bağlarında benim gibi şarabı koklamakla yetinmek istemeyebilirsiniz. Bu durumda, Floransa çıkışlı pek çok günü birlik turlardan birini tercih edebilirsiniz.
Floransa’da Ne Yiyelim?
İtalya’daki pizza ve makarna çılgınlığını bir kenara bıraktığımızda, Floransa’daki en ünlü lezzetlerden biri, İtalya’da “Bistecca alla fiorentina” bilinen dünyada ise “Florentine Steak” olarak nam salmış bir et türü. Ortasından geçen kemiğin kavisli yapısı sebebiyle T-Bone Steak olarak da bilinse de bazı teknik detaylar, Florentine Steak’ı özel kılmakta. Etin teknik anlamda florentine steak sayılabilmesi için, “chianina” denilen, ve 2000 seneden uzun süredir Toskana Bölgesi’nde yaşadığı düşünülen, bölgeye özel bir sığırdan elde edilmesi gerekiyormuş. Izgarada pişirilerek servis edilen et kemiğiyle birlikte yaklaşık 1000 gram ağırlığa sahip. Dolayısıyla buraya kadar gelmişken denemeden eve dönülmeyecekler listemizin birinci sırasında florentina steak vardı.
Listemizin ikinci sırasında ise All’Antico Vinaio isimli sandviççi vardı. Oldukça popüler olan All’Antico Vinaio’nun Palazzo Vecchio’nun hemen yanından girilen sokakta birkaç şubesi olmasına rağmen, kuyruk beklemeden sandviçe ulaşmak imkansız. Sürekli taze çıkan oldukça büyük bir ekmeğe bol malzemeyle hazırlanan sandviç çeşitlerini menüden seçebileceğiniz gibi tamamen özel şekilde hazırlatmanız da mümkün.
All’antico Vinaio Menü İçin Tıklayın;
Akşam yemeği Restaurant önerimize gelirsek;
Ciro and Sons
Bir aile işletmesi olan restaurantın kapısındaki uzun kuyrukta beklemek istemiyorsanız rezervasyon yapmanız şart. Napolitan pizzanın özelliklerini belirleyen The True Neapolitan Pizza Association adlı oluşum tarafından akredite edilmiş restaurant, saat 12.00-15.00 ve 18.00-22.30 arasında, klasik italyan mutfağının yanında, Toskana’nın da bölgesel lezzetlerini sunmakta. Yediğimiz her şeyden son derece keyif aldığımız restaurantın, vegan, vejetaryen ve glutensiz seçenkler de barındıran menüsünü aşağıya bırakıyorum.
Ciro and Sons Menü İçin Tıklayın;
Ciro and Sons Rezervasyon İçin Tıklayın;
3 Günlük dolu dolu Floransa seyahatimizi bitirip, Roma’ya geçerken, hala ziyaret edemediğimiz yerler için, Floransa’yla tekrar görüşmek üzere sözleştik. Bizim zaman ayıramadığımız, ama şehrin popüler noktaları olan bu yerleri, belki siz gezmek istersiniz diye aşağıya listeliyoruz;
-Galleria dell’Accademia
-Lonardo Da Vinci Müzesi
-Dante’nin Evi
-Bargello Müzesi
-Vasari Koridoru
-Pitti Sarayı
-Boboli Bahçeleri
-San Marco Müzesi
-San Miniato Al Monte
-Riccardi Sarayı
Roma’da görüşmek üzere…