Yusuf Besalel tarafından yazılan “Osmanlı ve Türk Yahudileri” isimli kitapta;
“Çorlu: 1926 yılında burada yaklaşık olarak 1000 Yahudi yaşamaktaydı. İki sinagogları vardı. Çorlu Yahudi Okulu’nda 180 çocuk öğrenimini sürdürmekteydi. ‘Şevet Tsiyon’ kuruluşu, İbrani dili çalışmaları yapardı. Tahminen 1990’da yapılan bir gözleme göre, Çorlu Yahudi Mezarlığı terk edilmiş ve bir ayçiçeği tarlasına yakın mezar taşları parçalanmış durumdaydı. Terkedilmiş havra camiye dönüştürülmüştür.”
bölümünü görünce küçük çaplı bir gezi yapma kararı aldık ve edindiğimiz notları derledik.
Yukarıda bahsi geçen nüfusun büyük bölümü, 21 Haziran 1934’de Çanakkale’de başlayan ve Yahudileri hedef alan saldırıların, 2 Temmuz’da Edirne’deki Yahudi mahallesinin basılması ile devam edip, 4 Temmuz’da tüm Trakya’ya sıçramasıyla Trakya’nın diğer bölgelerindekiler gibi evlerini terk etmek zorunda kalmış. Kalan küçük bölümün izi ise 1970’ler itibariyle zamana yenik düşmüş.
Çorlu Musevi Mezarlığı
Kasım 2010’da İsak Pinhas’ın yaptırdığı okulun açılışına katılan, Türk Musevi Cemaati Hahambaşısı Rav İsak Haleva’nın açılıştan sonra 250 yıllık mezarı ziyaret etmesi ve konuya dikkat çekmesi, durumun Çorlu Belediyesi’nde karşılık bulmasını sağlamış. 2014 yılında Anıtlar Yüksek Kurulu’ndan izin alan belediye, terkedilmiş mezarlığı bakıma alarak etrafını beton duvarlar ve korkuluklarla çevirmiş. Mezarlığa eklenen kapı ise ne yazık ki ilerleyen süreçte çalınmış. Belediye tarafından ikinci kez yapılan kapının kaderi ise selefinden farklı olmamış. Çorlu Belediye Başkanı Ahmet Sarıkurt, kapının tekrar çalınmasından sonra, duygularını "Tarihi Musevi Mezarlığı'nın bakıma alınmasının ardından yaşanan olaydan ötürü üzülüyorum tabi. Biliyorsunuz daha büyük şehir olmadan hem çevre duvarları hem de panel çitleri ile kapı yapılmıştı. 1,5- 2 yıl önce etrafına korumak için yaptırdığımız ferforjeler çalındı, kapısını çaldılar. Şimdi ikinci kez tekrar çalındı, üzülmemek mümkün değil. Bu aslında şehrimizin girişinde, görünen bir noktada, bu anlamda şehir güvenliği konusunda daha çok hareket etmemiz gereken çok şey var onu gösteriyor." diyerek anlatmış.
Çerkezköy-Çorlu yolu üzerinde kalan mezarlık, bugün tamamiyle terkedilmiş durumda öyle ki kapısı olmayan mezarlığın içinde bugünlerde koyunlar otluyor.
Çorlu Sinagogu
1905 yılında inşa edildiği bilinen sinagog 1970 yılında camiye çevrilmiş ve “Yeni Cami” adını almış. Kuzey ve Güney kısmında yer alan alınlıklar ve kubbesiz dörtgen yapısı ile dikdörtgen pencereleri, binanın mimari anlamda cami olarak dizayn edilmediğini hemen ele veren özelliklerinden bazıları.
Burası hakkındaki enteresan haberlerden biri ise 2018 yılında basına yansımış. Cami imamı, Caminin mülkiyetinin Türk Musevi Cemaati Hahambaşılığı’nda olduğu için, caminin restorasyon ve bakım çalışmalarının yapılamadığından bahsederken, Hahambaşılık ise 48 yıldır cami olarak kullanılan yapının mülkiyetinin, onarım için sorun edilmesinin mümkün olmadığını dile getirmiş.
Bilgi toplamanın pek kolay olmadığı bu konuda, bizim ile paylaşım yapmak isterseniz bir mail yakınızda olduğumuzu hatırlatmak isteriz.