Yine Neredesin Peru Serisi - Inca Trail Hazırlıkları
Nedir? Nasıl Gidilir? Nasıl Hazırlanılır?
Bu sefer bir değişiklik yapıyoruz ve ilk kez bir seyahatimizi hazırlık aşamasında sizinle paylaşıyoruz.
Biletlemesini yaptığımız, Peru seyahatimiz tamamlandığında, kuşkusuz buraya üç beş adet link bırakacağım, fakat şimdi bu seyahati neden planladığımızla başlayacağız.
Tuğçe ile tanıştığımız ilk zamanlardan beri bir hayal unsuru olan Machu Picchu ziyaretini merkeze aldığımızda, bu geziyi daha da unutulmaz bir seviyeye çıkaracak 2 seçeneğimiz vardı. Bunlardan birisi Inca Trail, diğeri ise Salkantay Trek olmak üzere, finalde Machu Picchu’ya ulaşacağımız 2 ayrı yürüyüş rotasıydı.
Her ikisi arasındaki farkı umuyorum ki bir ara başka bir yazıda anlatacağım.
Inca Trail Nedir?
Inca Trail, tamamı Peru sınırları içinde yer alan, finalde Güneş Kapısı üzerinden, dünyanın ayakta kalan 7 harikasından biri sayılan Machu Picchu’ya vardığınız, ve Inkaların hac yolu olduğu düşünülen, klasik rotası 4 gün süren, 45 km uzunluğunda bir yürüyüş rotası. Bu rotayı özel kılan şeylerden biri, yüzlerce yıl önce bu yolculuğu yapan İnkalarla, onların inşa ettiği taş yolları ve kalıntıları takip ederek, And Dağları'nın etkileyici manzaraları arasından, onlarla tamamiyle aynı güzergahı kullanarak ilerliyor olmanız.
Inca trail rotası, günde 500 kişinin kullanımına açık ve bunlardan sadece 200 tanesi turist. Yani ben buralara kadar gelmişken şu dağlardan bir gideyim de Machu Picchu’ya varayım, ölmüşlerin canına bir fatiha okuyayım diyenlere, başlangıç noktasında evrakların kontrol edildiği aşamada “Hop Hemşerim” denilmekteymiş. İspanyolca diyalog tam bu olmasa da, benzer bir iletişimin içinde kalacağınız kesin.
Bu izni nasıl alacağız diye soruyorsanız, yazının ilerleyen aşamalarında cevabını bulacaksınız.
Inca Trail’a Ne Zaman Gidilir?
Otoriteler en iyi sezonun, kuru dönem olan Mayıs ve Ekim arasında olduğunu söylese de, yağmur çamur bana koymaz diyenler diğer tarihlere de esneyebilir. Ancak Şubat ayında parkur tamamiyle kapalı oluyormuş. Bu arada kuru dönemde yağmur yağmayacağını düşünmek hata olur. Dolayısıyla kuru mevsimde gitseniz bile, Machu Picchu’nun sizi bulutlar altında karşılama ihtimali hep var.
Inca Trail Kaç Gün Sürüyor?
Klasik Inca Trail rotası, Kutsal Vadi’ye, Piscacucho (KM 82)’dan giriş yaptığınız gün ile birlikte 3 gün 3 gece sürüyor ve 4. gün Machu Picchu’ya Güneş Kapısı’ndan giriş yapılıyor. Bu 4 günlük yürüyüş boyunca, yüksekliği 2400 ile 4250 metre arasında değişen, inişli çıkışlı ve gün içinde mevsim değiştirmenize sebep olan bir patikalar zinciri takip ediliyor.
Geceleri çadır dışında konaklama seçeneği mevcut değil, çünkü daha önce de bahsettiğimiz üzere son derece izole ve geçişin sınırlandırıldığı bir bölgede yapılan seyahat, alışık olduğumuz konforlu hayatımızın dışında kalıyor.
Orijinal 4 günlük rotanın yanında, zaman konusundaki esnekliğinize göre farklı süreler için düzenlenen rotasyonlar da söz konusu. Sırasıyla;
2 günlük rota; fiziksel anlamda çok daha kolay olduğu aşikar, keza 1 gün yürüyüp 2. gün Machu Picchu’ya giriyorsunuz.
5 günlük rota; klasik 4 günlük rota gibi ancak günlük yürüyüş mesafeleri daha kısa. Machu Picchu’yu Güneş Kapısı’ndan görüp Aguast Calientes’e geri dönüp otelde kalıyorsunuz. Ertesi gün gelip Machu Picchu’yu ziyaret ediyorsunuz.
Inca Trail için Nasıl İzin Alınıyor?
Inca Trail’i rehbersiz yapma şansınız ne yazık ki yok ve bu sınırlı macera, bizim olduğu gibi, dünyanın dört bir yanından gezginlerin iştahını kabartıyor. Dolayısıyla 6 ay önceden rezervasyon yapılması önerilse de, biz 5 ay önceden bilet bulabildik. Ancak asıl istediğimiz tarih dolu olduğundan, seyahate ilk planımızdan 1 gün sonra başlayabileceğiz. Dolayısıyla ne kadar erken rezervasyon yaptırırsanız o kadar iyi. Bu arada, yaptığımız araştırmalarda, her sene Ekim ayında bir sonraki senenin izinleri satışa çıktığını öğrendik.
Rezervasyonu mecburen akredite bir turizm acentası üzerinden yaptırmak zorundasınız. Dolayısıyla süreç, bölgede bu işi yapan bir acenta ile temas kurarak başlıyor. Bizim için de süreç tripadvisor ve google yorumlar başta olmak üzere bir sürü firmanın yorumlarını okuyarak başladı. Genelde böyle hazırlıklarda ben yorumları en yeniden en eskiye doğru okumayı tercih ediyorum. Sonra da en kötü yorumları okuyorum. Tabi binlerce kişiye hizmet veren firmalarda kötü yorumların da olması kaçınılmaz. Firmalar arasında insanların önem verdiği şeylerden biri de yük taşıyan hamalların ne koşullarda çalıştığı. Yani firmaların tamamı hamallarına çok iyi koşullar sağladıkları konusunda ısrarcı, keza bu konudaki bir handikap vicdan muhasebesi yapan müşterilerin şirketleri seçmemesi anlamına gelmekte.
Kafadaki pek çok soru işaretini gidermenin en iyi yolu ise daha önce burada bulunan ve tercihen bu firmalardan aldıkları hizmetleri tecrübe eden insanların direkt fikirlerini alabilmek. Biz de, dünyanın her yerine seyahat planlarken ilk başvurduğumuz, bu konularda oldukça yetkili bir abi olan, yakın arkadaşımız Can’ı bu sorularımızla rehin aldık. Salkantay Trek yapan bir arkadaşının önerisi ile Machu Picchu Reservation isimli bir firma bulduk ve yazışmalara başladık.
Sorularımıza cevap aldıktan sonra, firmanın yönlendirmeleriyle birlikte web sitelerinden rezervasyon yaptırarak, kişi başı 200 dolar depozitomuzu ödedik-buna uyku tulumu ve baton kiralama bedeli ve ayrıca Machu Picchu içinde bulunan Huayna Picchu ziyareti dahil değil-. Kendileri her ne kadar 24 saat olacağını iddia etseler de, 48 saat içinde, adımıza düzenlenmiş Inca Trail ve Machu Picchu giriş biletlerimizi ve de Machu Picchu dönüşü, Aguas Calientes - Ollantaytambo tren biletlerimizi gönderdiler. Rezervasyonun iptali durumunda depozito bedelini iade etmeyecekleri konusunda bizi uyarıp, adımıza düzenlenen biletleri kullanabileceğimizi de belirttiler.
Buradaki önemli hususlardan biri de biletleriniz pasaport numaranıza göre düzenleniyor olması. Şayet aradaki sürede, pasaportunuzu değiştirseniz bile eski pasaportunuzu yanınızda götürmenizi istiyorlar.
İnca Trail için Yanınızda Neler Olmalı?
Yukarıda 500 kişiden sadece 200’ü turist demiştik. Diğer 300 kişi ise, turistlere hizmet veren rehber ve diğer görevlilerden oluşuyor. Yani sizin eşyalarınızın bir kısmı bu görevliler tarafından taşınırken, her akşam vardığınız farklı noktalardaki kamp alanında çadırınız kurulmuş ve yemeğiniz hazırlanmış oluyor.
Firmalar arasında küçük değişiklikler olsa da bizim öğrendiğimiz kadarıyla genelde 7 kiloya kadar eşyalarınız (uyku tulumu dahil) bu görevliler tarafından taşınıyor. Fakat görevlilere teslim ettiğiniz eşyalarınıza ancak akşamları kamp alanında ulaşabiliyorsunuz. Dolayısıyla gün içinde sizin sırt çantanızda olacak eşyaları ne kadar hafif tutarsanız, hayata o kadar fazla bağlanacaksınız. Sırt çantanızda sürekli değişen iklim koşullarına göre takviye kıyafet bulundurmak çok faydalı görünüyor.
Araştırmalarımız neticesinde yapmış olduğumuz hazırlıklar ve tamamladığımız ekipmanlarımızı aşağıda kendimizce yaptığımız gruplama ile listeleyeceğim. Yürüyüş sonrası yanımıza şunu boşuna almışız ya da keşke şunu da alsaydık dediğimiz bir şey olursa bu kısımda da güncelleme yapacağım. Tüm ekipmanlar için genel kural, her birinin mümkün olduğunca hafif olması.
1)Kıyafetler ve aksesuarlar
-Hiking için bilek destekli ve su geçirmez bot. Bu en önemli kısım olabilir. Botun muhakkak önceden giyilerek eskitilmesi öneriliyor. Yeni ayakkabı yeni sürpriz demek, bu rotada da kimse sürprizlerle karşılaşmak istemez diye düşünüyoruz.
-İç, orta ve en dış katman olarak, terlediğimizde çıkarıp üşüdükçe giyebileceğimiz dizaynda üst gövde için her birinden 1 parça olmak üzere kıyafet.
-Rahat ve mümkünse şorta dönüşebilen bir pantolon. Sıcaklık farkı sebebiyle şort pantolon değişimi bazen sancılı olabilir.
-Önceden denenmiş, rahat ettiğiniz ve mümkünse trekking için uygun 4 çift çorap (biz her gün 1 çift olarak değerlendirdik)
-Şapka
-Yürüyüş Batonu
-Güneş Gözlüğü
2)Sırt çantamızda taşıyacaklarımız
-Sıcaklık değişimi sebebiyle bere
-Powerbank
-Penepin ve basit ilk yardım malzemeleri (böcek sokmalarına karşı, seyahatlerimizin çoğunda yanımızda Penepin taşımak Tuğçe’nin hayatıma kattığı bir alışkanlık, yatırım tavsiyesi değildir.)
-Böcek Kovucu
-İçme suyu ve su sterilizasyon tabletleri
-Islak mendil ve el sabunu
-Tuvalet Kağıdı
-Kamera/Cep Telefonu(bağlantı olmayacağı için telefon kamera dışında bir işe yaramayacak)
-Pasaport (Su geçirmez paket içinde)
-Nakit Para (Su geçirmez paket içinde)
-Bir miktar cep sobası
-Tüm bunları alabilecek kapasitede ama 25 litreyi geçmeyen ve bel destekli trekkinge uygun sırt çantası.
-Tur firması tarafından sağlanacağı söylense de bir kaç yüksek kalorili paketli gıda.
-Diş fırçası ve diş macunu
-Tek kullanımlık klozet kapağı örtüsü
-Mikrofiber küçük havlu
3)Tur firmasına teslim edeceğimiz ve sadece akşamları ulaşabileceğimiz malzemeler.
-Uyku tulumu
-Mat ve yastık
-Kamp alanında kullanmak için birer çift rahat ayakkabı
-Rutin kullanmamız gereken ilaç ve takviyeler
-Yedek kamera bataryası ve powerbank
-Yedek tshirt, iç çamaşırı ve çorap
-Günlük duş yerine kullanabileceğimiz ıslak mendiller (yürüyüş boyunca duş yok)
-Kamp alanında kullanmak için kafa lambası
-Bir miktar cep sobası
-Golf topu
Inka Trail için Ne Kadar Ödeyeceğiz?
Yine araştırmalarımız neticesinde farklı firmaların Inca Trail izinleri ve bu rota boyunca sağladıkları hizmetler için kişi başı 600 ile 1200 dolar arasında fiyatlar talep ettiğini farkettik. Aradaki fark ise bazı firmaların çok iyi ürünler kullandığını iddia etmesinden kaynaklanıyor. Bu iyi ürünler yemek kalitesinden, kalacağınız çadırın markasına, portatif tuvaleti kaç kişinin kullanacağından, görevlilerin taşıyacağı ağırlığın üst sınırına kadar geniş bir yelpazeye yayılmış durumda.
Daha önce yaptığımız başka seyahatlerde bu tip fiyat farklarının genelde aynı hizmet için talep edildiğini farkettiğimiz için, turu biz kişi başı 700 dolara satın aldık.
Standart tur ücretine ek olarak kişi başı;
-15 dolar yürüyüş batonu kirası
-15 dolar uyku tulumu kirası
-60 dolar Huayna Picchu girişi
olmak üzere toplam 1580 dolar tutan masrafın 580 dolarını rezervasyon esnasında yüzde 4 oranında komisyonla birlikte kredi kartımızla ödedik. Kalan 1000 doları ise tur başlamadan önceki son gün ofiste nakit ödeyeceğiz. Turun 3. gecesinde, hamallar ve aşçılar için bir bahşiş seremonisi düzenlendiğini okuduk. Rehberlerin bahşiş beklentisi ise son günde vücut bulmaktaymış. Dolayısıyla bu ücrete, bahşişler de dahil değil.
Ayrıca dönüş treninde vagon için upgrade isterseniz bunu da kişi başı 40 dolar ücretle gerçekleştiriyorlar, ancak buna gerek duymadık.
Tabi hem dönüş tren biletini hem Huayna Picchu biletini kendiniz daha ucuza alabilirsiniz ancak Inca Trail tur paketlerine zaten dahil olduğu için ek uğraşa gerek duymadık. Dolayısıyla Inca Trail yerine başka bir yol ile Machu Picchu’yu kendiniz ziyaret ederseniz bu masraflar azalacaktır. Yine de Macha Picchu ziyareti için alacağınız tüm hizmetlerin (otobüs bileti, tren bileti vs…) Peru ortalamasının üzerinde pahalı olduğu bir gerçek.
Inka Trail Parkuru Zor Mu?
İşin fiziksel yeterlilik kısmı kuşkusuz en büyük soru işareti olarak bizim de kafamızı kurcalamaya devam ediyor.
Tuğçe’nin Mayıs’da başlayan spor salonu macerası benim de gemide boğazımı tutup yürüyüş seanslarımı arttırmam için iyi bir dinamik oldu.
Haziran ayında eve geldiğimde ise Tuğçe’nin antrenörü, sayın hocamız Neslişah Solmaz sayesinde ciddi bir efor kazandık ve ben temmuz ortasında tekrar geminin yolunu tuttum ve dolayısıyla Tuğçe ile antreman konusunda yollarımız ayrıldı. Son 2 ayda ben ağırlık yeleği ile yürüyüşlerimi arttırdım, ek olarak son 1 ayda da neredeyse her gün yine ağrılık yeleği ile minimum yarım saat merdiven çıkıp inmeye başladım. Tuğçe ise bu süreçte spor salonundaki antremanlarına, akşamları sitenin bahçesinde yaptığı yürüyüşleri ekledi. Inca trail tecrübesi olan birini bulamadığımız için birinci ağızdan bilgi alamadık ancak umuyorum ki bu fiziksel hazırlık aşamasını biz çok ciddiye almışızdır. Yine de bu vesile ile uzun süredir sinsi bir şekilde benle yaşayan sağ dizimdeki ağrıdan kurtulmaya başladığımı farketmem oldukça iyi oldu.
Özellikle spor yaparken beslenme konusuna iki kere dikkat etmek gerektiği için, yakın arkadaşımız olan, diyetisyenimiz sevgili Aslı Sarcan'ın da sık sık başını ağrıtmayı unutmadık. Kendisinin mükemmel rehberliği ile birlikte doğru spor- doğru beslenme kombinasyonu sayesinde çok kısa sürede iddialı yağ kayıpları yaşayarak kas oranımızı oldukça arttırdık.
Burada şu kadar kilo verdik bunu yedik şunu yemedik yazmanın doğru olmadığını düşündüğümüz için, rehberlerimizin iletişim bilgilerini “benzer talepleri olan arkadaşlarımızın dikkatine” diyerek isimlerinin altındaki linklere bırakıyorum.
İnsanların en çok şikayet ettikleri şey ise yürüyüşün oldukça yüksek rakımda gerçekleşmesi. Her ne kadar Machu Picchu yaklaşık 2430 metre yüksekliğe kurulmuş olsa da, özellikle Dead Woman Pass denilen geçitte 4215 metreye kadar çıkılıyor. Bu da düşük oksijen oranına alışık olmayan vücut için başta baş ağrısı ve mide bulantısı olmak üzere çeşitli yan etkiler getiriyormuş. Bu sebeple yolculuğa başlamadan en az 2 gün öncesinde 3400 metre rakımlı Cusco’ya gelip, coğrafyaya aklimatize olma gereğinden bahsediliyor. Biz de planımızı tavsiyelere uygun şekilde yaparak, Cusco’ya yürüyüşümüzün başlangıcından 4 gün öncesinde varacağız.
Yukarıdaki bilgiler ışığında, bizi en çok zorlayacak olan koşulun yükseklik olacağını tahmin ettiğimizden, ikimiz de işe yarayıp yaramayacağından emin olamasak da, “high altitude mask” denilen ve antreman esnasında nefes almanızı zorlaştırarak ciğer kapasitenizi arttırmayı hedefleyen bir ekipman kullandık.
Yürüyüş bittiğinde konunun fiziksel yeterlilik kısmıyla alakalı, buraya bir güncelleme bırakacağım.