Siem Reap hakkındaki detayları aldıysanız, Angkor’u nasıl gezeceğinize karar verme zamanınız gelmiş demektir. Henüz Siem Reap günlüğümüzü okumayanlar aşağıdaki linke tıklayabilir.
3 günde Siem Reap (Kamboçya)
Kamboçya her ne kadar Angkor Wat’ın ötesinde anlamlara sahip olsa da, ülkenin bayrağına bile simge olmuş bu antik yapılar, bizim Kamboçya’yı ziyaret etmek için yegane sebebimizdi. Dolayısıyla yazımızın konusu Angkor Wat etrafında şekillendirilmiş bir Siem Reap seyahati olacak, yani verdiğim bilgilerin bir kısmını Kamboçya’nın tamamı için yorumlamak yanl…
Angkor’a dönelim;
Tanrı’ya ya da tanrılara ulaşmanın en iyi yolunun taş üstüne taş koymaktan geçtiğine inanan insanlar, dünyanın her yerinde olduğu gibi, bugün Kamboçya sınırları içinde yer alan Angkor’da da ellerinden geleni yapmaktan geri durmamışlar.
9. ve 13. yüzyıllar arasında inşa edilen şehir kompleksinde, önce hindu inancı için tapınaklar yapılmaya başlanmış. Hindu inancına göre tanrıların Meru Dağı’nda yaşadığına inanıldığı için özellikle Angkor Wat’da öne çıkan, dağ çağrışımı yapan kuleler, diğer yapılarda da kendini göstermiş. Zaman içinde din değiştiren halkın - Evet halkın, devletin değil neden? Çünkü devletlerin dini olmaz - ve pek tabi yöneticilerin etkisi ile, Angkor Wat bazı motiflerin değiştirilmesiyle budist tapınağına dönüştürülürken, Angkor Thom içinde yer alan Bayon Tapınağı en başından beri budist tapınağı olarak inşa edilmiş.
Parlak dönemi 14. yüzyılda sona eren Khemer İmparatorluğu, sürekli maruz kaldıkları akınların da etkisiyle başkentini taşıyınca bölge terkedilmiş. Orman tarafından yutulan koca şehir Henri Mouhot tarafından 1860 yılında bulunmuş. Bugün bile pek çok tapınağın hala keşfedilmediği teoriler arasında.
Artan turist popülasyonunun, ziyaret zamanı olarak Kamboçya’daki kurak mevsimi seçmesi ise, bazı sorunları beraberinde getirmiş. Turistler için yeni yapılan otellerin su sondaj çalışmaları bölgede yer altı sularının yapısını değiştirmiş ve dolayısıyla Angkor şehrinin zeminini tehlikeye atar hale gelmiş.
Bana kalırsa Angkor Avrupa’da olmadığı için bu kadar rahat gezilebilmekte. Başka bir coğrafyada bu şekilde sınırsızca gezilebilen ve dış etkenlere açık -nispeten korunan- tarihi yapılar bulmak günümüzde neredeyse imkansız. Bu sebeple Angkor ölmeden önce görülecek yerler listenizdeyse elinizi çabuk tutmanız iyi olabilir.
Kendi içinde kompleks olan pek çok yapı grubunun oluşturduğu daha büyük bir kompleks olan Angkor kalıntıları çok geniş bir alana yayılmış durumda. Dolayısıyla burayı gezmeye başlamadan önce, insanın kafasında pek çok soru işareti oluyor.
Kafa karışıklığını minimuma indirmek için bizim yaptığımız gezi hazırlıkları ve gezi planımızı adım adım anlatmaya çalışacağım.
1)Bilet Alma Süreci
Tüm koşullarda öncelikle biletinizi almanız gerekiyor. Biletler, 1 günlük 37 dolar, 3 günlük 62 dolar ve 7 günlük 72 dolar olmak üzere üç ayrı kulvara ayrılmış durumda. Angkor gezisi genelde güneşin doğuşunu Angkor’da karşılayacağınız zaman diliminde oldukça erken saatte başlıyor. Dolayısıyla sabah 05.00’da bilet sırasına girmemeniz için, bizim yaptığımız gibi online bilet almanızı öneririm. Online bilet alıyorsanız, biletinizin çıktısını alıp yanınızda götürmeyi unutmayın.
Angkor Giriş Biletleri İçin Tıklayın;
Angkor Bilet Kuralları
Kaç günlük bilet almak gerektiği tamamen geziye kaç gün ayıracağınız ve geziden ne beklediğinizle alakalı. Ben tüm yapıları göreceğim diyorsanız tabi ki 1 haftalık bilet almanız gerekli ancak teknik olarak böyle bir şey mümkün mü emin değilim. Biz bir günlük biletle idare edenlerdeniz. Aslını isterseniz yapıların ve Khemerlerin tarihine özel bir ilginiz yoksa, ya da budizm ve hinduizm özelinde bir merak sahibi değilseniz, göreceğiniz üç büyük tapınaktan sonrası artık size aynı gelmeye başlayacak. Başlamazsa haber verin de biz sığ olduğumuz gerçeği ile yüzleşelim.
2)Nasıl Gezeceksiniz?
Sizin için hazırladığımız 4 opsiyonu avantajları ve dezavantajlarıyla sıralıyorum.
Motorsiklet kiralayarak kendiniz gezebilirsiniz.
Avantajları: Düzenli bir rotasyona mecbur kalmayacaksınız, istediğiniz yapıda istediğiniz kadar zaman geçirebilir, istediğiniz kadar yapıyı görebilirsiniz.
Dezavantajları: Motorun başına bir şey gelir mi diye düşünebilirsiniz. Rehbersiz bir şekilde iyi hazırlanmadıysanız, gördüğünüz yapıların anlamından habersiz şekilde gezmek zorunda kalabilirsiniz. Gün içinde bira içemezsiniz. Sıcak havada kask takmak zorunda kalırsınız. Yağmura yakalanırsanız tadınız kaçabilir.
Bisiklet kiralayarak kendiniz gezebilirsiniz.
Avantajları: Motorsiklet ile aynı
Dezavantajları: Motora ek olarak şehirden Angkor’a, Angkor’dan şehire sabah ve akşam her yön için 30-40 dk arasında pedal çevirmek zorunda kalacaksınız. Gün içindeki sıcak havada efor sarfedeceksiniz.
Tuktuk kiralayarak tuktuk şoförünün rehberliğinde ve çizdiği rotada gezebilirsiniz.
Avantajları: Araç kullanma derdiniz olmayacak. Şoförünüz ve rehberiniz size gördüğünüz yapıları anlatacak hatta nereden en iyi açıyla fotoğraf çekilecebileceğinizi gösterecek.
Dezavantajları: Önceden planlanan rotanın dışına, ek ödeme yapmazsanız muhtemelen çıkmayacak. Öncesinde konuştuğunuz saatte şehre dönmek zorunda kalacaksınız. Tuktuk nispeten çevresel koşullara açık bir araç, her ne kadar kültürel bir deneyim olsa da otomobil kadar konforlu olmayacaktır.
Bizim tercih ettiğimiz tuktuk
Araç kiralayarak araç şoförünün rehberliğinde ve çizdiği rotada gezebilirsiniz.
Avantajları: Tuktuk ile aynı olmakla birlikte yağmur vs gibi koşullar sizi zorluyorsa araçta korunaklı olacaksınız, klima da konforunuzu arttıracak.
Dezavantajları: Bence otomobil bu kadar mistik bir yer gezerken fazla izole kalıyor.
3)Hangi Yapıları Gezeceksiniz?
Angkor gezileri şoför/rehber eşliğinde gezildiğinde genelde 2 ana rota takip edilerek yapılıyor. Siz de bizim gibi tek başınıza gezmeyecekseniz, şoförünüzü ayarlarken bu rotasyonlardan hangisini yapmak istediğinizi konuşup varsa ekleyeceğiniz noktaları da belirtmelisiniz. Kaba hatlarıyla aşağıdaki haritada sarı rota küçük turda (6/7 saat sürmekte), uğrayacağınız, beyaz rota ise küçük turun bir kısmına ek olarak uğrayacağınız büyük turdaki( 10/11 saat sürmekte) yerleri göstermekte. Burada unutulmaması gereken bir nokta var. Sanki büyük tur yapıldığında küçük turdaki her yer görülüp üzerine başka şeyler görülecekmiş gibi yanlış bir izlenim doğabiliyor. Büyük turda, her ne kadar küçük turda göreceğiniz pek çok yeri ziyaret edecek olsanız da tamamını göremeyeceksiniz.
Küçük Tur
Küçük Tur Rotası
Küçük turda yukarıda sarı renge boyanmış rota izleniyor. Rota üzerinde kalacak olan bazı tapınakları aşağıda özetlemeye çalıştım. Siz gezerken kesinlikle özetlediğimden daha fazlasını göreceksiniz. Bizim de tercihimiz küçük rotadan yana oldu. Favori belirlemek gerekirse Angkor Wat, Angkor Thom ve Ta Prohm bizim için en etkileyici üç kompleks oldu.
1)Angkor Wat
Burası Google’a Angkor yazdığınızda ilk sırada karşınıza çıkacak olan yapının ta kendisi. Dünyanın en büyük dini yapısı olan Angkor Wat, Angkor’daki en popüler nokta. Turumuzun göz bebeği olan Angkor Wat, 12. yüzyılın başında, Khmer Kralı II. Suryavarman tarafından Vishnu'ya adanmış bir Hindu tapınağı olması niyetiyle inşa ettirilmiş ancak daha sonra Budist Tapınağı’na çevrilmiş. Kesinlikle anlatması da tarif etmesi de zor bir yapı. Uzun uzun gezerken ne demek istediğimi anlayacaksınız. Gündoğumunu önünde bulunan havuzun arkasında izlerken ikonik fotoğraflar yakalayabilirsiniz.
2)South Gate
Güney Kapısı Anchor Thom’a ulaşımı sağlayan 5 ana kapıdan biri olmasının yanında en iyi şekilde restore edilen ve bugün en etkileyici şekilde duran kapısı. Tarihi ise 12.yüzyıla dayanmaktaymış.
Kapıya ilerlerken geçtiğiniz köprüde çok sayıda heykel bulunmakta.
3)Angkor Thom
South Gate’den içine gireceğiniz, Bayon Temple, Preah Palilay, Phimeanakas, Terrace of Elephants ve Terrace of Leper King gibi ikonik yapıların da içinde bulunduğu Angkor Thom 9 km2’lik bir alana yayılmış durumda. Dolayısıyla Angkor’da en popüler noktalardan biri dersek sanırım abartmış olmayız. Kompleksin inşası 10. yüzyılda başlasa da, Bayon 12. yüzyılda tamamlanmış. Dolayısıyla gördüğünüz kalıntılardan bazıları turun başında gördüğünüz Angkor Wat tapınağından 200 yıl kadar önce yapılmış.
Angkor Thom içinde yer alan Phimeanakas Temple
Bu arada Angkor Thom etrafında yemek yiyebileceğiniz yerler mevcut. Dolayısıyla kahvaltınızı burada yapacakmış gibi planlarsanız yemek için pek fazla zaman kaybetmemiş olursunuz.
Tuğçe’nin, hiç konuşmadan “İyi bir kahvaltıdan sonra kim mutlu olmaz ki?” diye sorarken.
4)Chou Say Tevoda & Thommanon
12.yüzyılda yapılan bu 2 küçük tapınak diğer gördükleriniz kadar heybetli durmasalar da yolunuz üzerinde kalacak. Üzerindeki motifler ise yakından incelemeye oldukça değer durumdalar.
5)Ta Keo
Piramit bir tabana oturan ve 11. yüzyılda yapılan Ta Keo, Angkor Wat’da olduğu gibi Kutsal Dağ konseptine uygun bir yapı. 5 adet kulesi ile oldukça heybetli bir görünüme sahip.
6)Ta Prohm
Bütün Angkor’da bana göre görülmesi gereken 3 noktadan biri 1186 yılında inşa edilen Ta Prohm. Terkedildikten sonra yüzyıllar boyunca unutulan tapınaklar ağçarın gölgesinde değil köklerinde kalmış.
Ta Prohm ününü biraz da Tomb Raider filmine borçlu.
7)Banteay Kdei
Angkor Thom içinde yer alan Bayon tapınağına benzer bir mimari ile yapılan ve 13. yüzyılın başında yapılan tapınak görülmesiz gerekenler listesinde.
8)Prasat Kravan
MS. 10. yy’a tarihlenen kuleli yapının tarihi muhtemelen 921 yılıymış.
Büyük Tur
Bizim tecrübemiz küçük turdan yana oldu. Önceki yazılarımızdan bildiğiniz üzere “Kendimiz yemediğimizi size yedirmeyiz.” mottosunu şiar edinen bir çiftin gezi notlarını okuduğunuz için büyük tur ile alakalı pek yorum yapamayacağız. Ancak büyük turun haritasını da aşağıya bırakmadan geçmeyeceğiz. Bizim yaptığımız araştırmalara göre büyük turda, North Gate of Angkor Tom, Preah Khan, Banteay Prei, Neak Pean, Ta Som, East Mebon ve Pre Rup bulunmakta. Muhtemelen daha fazla zamanımız olsaydı, 2. gün de büyük tura çıkar, ilk gün gördüğümüz yerleri pas geçerek zaman kazanırdık. Artık bir sonraki sefere diyoruz…
Aklınızda Olsun;
Zamanınız varsa 1 gün öncesinde Angkor National Museum’u ziyaret edin. Tapınakları gezerken gördükleriniz daha anlaşılır olacaktır.
Güneş kreminizi unutmayın.
Tuktuk veya araç soförü size su sağlamayacaksa yanınıza su alın.
Sinek kovucu spreyinizi yanınıza alın
Yağmur keyfinizi kaçıracaksa yanınıza yağmurluk alın.
Yemek taşımanıza gerek yok, yiyecek satan yerler mevcut ve fiyatlar böyle yerlerde alıştığımız gibi yüksek değil.
Aldığınız hizmeti beğendiyseniz birkaç dolar bahşişin çok değerli olduğu bir coğrafyada olduğunuzu unutmayın.
Rahat kıyafetler ve ayakkabılar giyinin, gün içinde epey yürüyeceksiniz.
Gördüğünüz her ihtişamlı binanın hangi kral zamanında yapıldığını dinlerken, Bertolt Brecht’in dizelerini aklınızdan çıkarmayın;
Yedi kapılı Teb şehrini kuran kim?
Kitaplar yalnız kralların adını yazar.
Yoksa kayaları taşıyan krallar mı?
Bir de Babil varmış, boyuna yıkılan,
Kim yapmış Babil'i her seferinde?
Yapı işçileri hangi evinde oturmuşlar altınlar içinde yüzen Lima'nın?
Ne oldular dersin duvarcılar Çin Seddi bitince?
Yüce Roma'da zafer anıtı ne kadar çok!
Kimler acaba bu anıtları diken?
Sezar kimleri yendi de kazandı bu zaferleri?
Yok muydu saraylardan başka oturacak yer dillere destan olmuş koca Bizans'ta?
Atlantis'de, o masallar diyarında bile, boğulurken insanlar uluyan denizde bir gece yarısı,
Bağırıp imdat istedilerdi kölelerinden.
Hindistan'ı nasıl aldıydı tüysüz İskender?
Tek başına mı aldıydı orayı?
Nasıl yendiydi Galyalıları Sezar?
Bir ahçı olsun yok muydu yanında onun?
İspanyalı Filip ağladı derler batınca tekmil filosu.
Ondan başkası acaba ağlamadı mı?
Yedi Yıl Savaşını İkinci Frederik kazanmış ha?
Yok muydu ondan başka kazanan?
Kitapların her sayfasında bir zafer yazılı.
Ama pişiren kimler zafer aşını?
Her adımda fırt demiş fırlamış bir büyük adam.
Ama ödeyen kimler harcanan paraları?
İşte bir sürü olay sana.
Ve bir sürü soru.